Duygusal istismar, bir kişinin psikolojik sağlığını hedef alan ve ilişkilerde derin yaralar açabilen bir sorundur. İnsanlar arasındaki bağları zayıflatan, öz güveni ve kişinin kendine olan inancını yok eden bu durum, pek çok ilişkiyi gelecekteki olumsuzluklara açık hale getirir. Duygusal istismar, çoğunlukla fiziksel şiddetle birleşmeden de ortaya çıkabilir. Kişinin özgüvenini etkileyip, kararlarını sorgulamasına yol açar. Bu konuda farkındalık oluşturulması, hem istismar edilen kişinin hem de çevresindekilerin durumdan haberdar olması açısından son derece önemlidir. Duygusal istismar, genellikle belirgin belirtilerle ortaya çıkar ve bu nedenle tanıma yöntemlerinin bilinmesi gerekir. Duygusal zorlukları aşmanın yolları da dikkatle ele alınmalıdır. İlişkilerde sağlıklı bir atmosfer yaratmak için bu konuyu detaylıca incelemek şarttır.
Duygusal istismar, bir kişinin psikolojik ve duygusal sağlığına yönelik zarar veren davranışları içerir. Böyle bir istismar, genellikle küçümseme, sürekli eleştiri, kontrol etme girişimleri, korkutma ya da manipülasyon biçiminde kendini gösterir. Bu tarz tutumlar, kurbanın psikolojik durumunu olumsuz yönde etkiler. Duygusal istismar altında yatan temel nedenler arasında güç kontrolü ve üstten bakış açısı vardır. Bu tür ilişkilerde çoğunlukla kaygı ve aşırı bağımlılık meydana gelir. Kişi, karşı tarafın beklentilerini karşılamak için kendine olan inancını kaybeder. Kısacası, duygusal istismar bir tür psikolojik şiddet biçimidir ve etkileri oldukça uzun vadeli olabilir.
Duygusal istismar, çok çeşitli şekillerde meydana gelir. Bazen, karşı tarafın sürekli olarak duygusal ihtiyaçlarını göz ardı etmesi şeklinde kendini gösterir. Diğer zamanlarda ise, manipülasyon ve yalan dolan ile kişiyi psikolojik olarak zorlarlar. Bu tür ilişkiler ileri düzeyde bir bağımlılığa yol açabilir. Özellikle, kurban kişi, kendisini değersiz ya da yetersiz hissetmeye başlar. Güvensizlik duyguları, kişinin diğer insanlarla olan ilişkilerini de olumsuz etkiler. Bu durum, zamanla daha karmaşık sorunların ortaya çıkmasına neden olur. Örneğin, kişinin sosyal hayatı daralmaya başlar. Giderek yalnızlaşır ve dış dünyadan kopar.
Duygusal istismarın belirtileri, genellikle tümüyle görünür değildir. Kişinin kendinde hissettiği duygusal karmaşalar, çoğu zaman bu istismarı tanımlamakta zorluk çıkarır. Belirtiler arasında sürekli kendini eleştirme, üzüntü hali ve kaygı oluşumları yer alır. Diğer taraftan, kişinin toplumsal etkinliklere katılma isteksizliği de önemli bir belirtidir. Duygusal istismar kurbanı, öz güven eksikliği hisseder ve sürekli bir kaygı içinde yaşar. Bu nedenle, dışarıdan bir gözle bakıldığında farklı bir hayat sürdürdüğü algısı yaratılabilir. İstismarın tanınması, çoğu zaman zor olabilir, ancak bunu anlamak için ilişkide belli başlı unsurlara dikkat etmek gerekir.
Duygusal istismar belirtilerini tanımada kullanılan yöntemler arasında, kurbanın kendi duygu durumunu değerlendirmesi de yer alır. Kendini nasıl hissettiğini anlamaya çalışan biri, bu belirtileri daha net görebilir. Kendi içsel sesini dinlemek, bu konuda atılacak önemli bir adımdır. Ayrıca, güvenilir bir arkadaş ya da terapist ile konuşmak, durumu daha iyi değerlendirmek açısından faydalı olabilir. Diğer bir yöntem ise, kişinin ilişkisini dondurma veya sorgulama isteği duyup duymadığı ile ilgilidir. Birey, ilişkisinde kötü bir hisse kapıldığında, duygusal istismarın varlığından şüphelenebilir. Liste halinde gözden geçirilmesi gereken bazı belirtiler şunlardır:
Duygusal istismar, pek çok ilişkide kalıcı hasarlar bırakabilir. Kurban kişi, zamanla diğer insanlarla sağlıklı bağlantı kurma yetisini kaybeder. Bu durum, yeni ilişkilerde daha fazla sorun yaşanmasına sebep olur. İlişkilere dair güven sorunu, ileriki yaşamda da kendini gösterebilir. Sağlıksız bir ilişki yaşayan birey, gelecekte de aynı ya da benzer ilişkilere başlama riskini taşır. Kendini koruyabilme yeteneğini yitiren bu kişiler, bağımlılık durumlarına da açık hale gelirler. Dolayısıyla, ilişki kalitesinin düşmesi kaçınılmaz olur.
Duygusal istismar ilişkilerde yalnızca kurbanı değil, aynı zamanda istismarcıyı da olumsuz etkiler. İlişkinin dinamiği, karşılıklı güvenin yerini korku ve kaygının aldığı bir düzeye ulaşır. Sağlıklı ilişkiler, karşılıklı saygı ve sevgi üzerine kurulur. Duygusal istismar ilişkilere bu unsurları yok eder ve kısır bir döngü ortaya çıkar. Kurban, bu ilişkilerden çıkmakta zorlanır. Aynı zamanda, istismarcı kişi de duygusal olarak sağlıksız bir hale gelir.
Duygusal istismar konusunda korunma yolları, bireyin kendi psikolojik sağlığını koruma üzerine kurulmalıdır. Kendine değer verme, bu konuda ilk adımdır. Kişi, duygusal sınırlarını belirleyebilir ve başkalarının davranışlarına karşı duyarlı hale gelir. Sağlıklı iletişim kurma becerisi geliştirilmelidir. Bu, kişiye kendi isteklerini ve duygularını ifade etme gücü kazandırır. Destekleyici sosyal çevrelerin oluşturulması da bu aşamada son derece önemlidir. Güvenli bir arkadaş grubu ya da destek grubu, duygusal olarak daha güçlü kalmaya yardımcı olabilir.
İyileşme süreci, duygusal istismardan kurtulma aşamasında önemli bir rol oynar. Birey, bu süreç içinde profesyonel destek almayı değerlendirebilir. Terapi, var olan travmaları aşmak ve sağlıklı ilişkiler kurabilmek için gereklidir. Aynı zamanda, kişisel gelişim ve öz farkındalık üzerinde çalışmak, iyileşme yolculuğunda önemli bir basamak olacaktır. Duygusal istismardan kurtularak, birey kendi öz değerini yeniden keşfedebilir. Korunma ve iyileşme yolları arasında yer alan bazı stratejiler şunlardır: